Sayı 4
Görüş

Liderlik ve Başaran Ekip Olmak

'Dört Mevsim Bir İnsan' projemizin İlkbahar dönemindeki konuğu Türkiye A Milli Erkek Basketbol Takımı Başantrenörü Orhun Ene oldu. n-telligent institute Eğitim & Gelişim Uzmanımız Anıl Aksaç'ın moderatörlüğünde 'Basketbol' ve 'Mühendislik' kavramlarını aynı potada erittiğimiz keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Nostaljik fotoğraflar ve maç videolarıyla daha da keyifli hale gelen ve çalışma arkadaşlarımızın da sorularıyla katkıda bulunduğu sohbetimizden satırbaşlarını aşağıda okuyabilirsiniz.
Liderlik ve Başaran Ekip Olmak
  • "Liderlik sektörünüzde ve iş hayatında olduğu gibi basketbolda da çok önemli. Hem saha dışında hem de saha içinde yapılacak doğru bir liderlik, ekibi bütünsel olarak bambaşka noktalara, yola çıkarken hayal edilmeyen başarılara ulaştırabiliyor. Ben elimden geldiğince saha dışından hem takımıma hem de takımımı oluşturan her bir ferde pozitif etki edebilmek için uğraşıyorum. Ve tabii saha içinde de doğru bir lider pozisyonlamaya çalışıyorum. Bu noktada sezon başında veya yolculuk öncesinde doğru parçalarla doğru bir kadro mühendisliği yapmak çok önemli. Kadronuz kağıt üzerinde harika oyunculardan oluşuyor olabilir ama takım olmayı başaramamışsanız, doğru ve birbirini tamamlayan parçaları bir araya getirememişseniz sıkıntılı günler sizi bekliyor demektir. Teorideki başarı gibi görünen detaylar, pratikte karşınıza umulmadık sonuçlar çıkartabilir. Eminim ki iş hayatında da ekipler bu tip detaylarla kurulmak zorunda, birbirini tamamlayan, birbiri ile uyumlu çalışan kişilerin oluşturduğu ekipler, bir de pozitif koçluk (liderlik) ile birleştiğinde hem ortaya çıkan işler harika oluyor, hem de insanlar böyle bir ortamda çalışmaktan mutluluk duyuyorlar."

  • "Bir liderin en büyük görevlerinden biri de liderlik ettiği grubu, kendi koyduğu hedeflere inandırmasıdır. Bu noktada bireye bu hedefe ulaşıldığında kendisine katacağı katma değer de mutlaka ve mutlaka anlatılmalıdır. Vizyon ve farklı perspektifi ortaya koymak yetmez, aynı zamanda bu hedeflere ulaşmak için size yardımcı olacak takım arkadaşlarınızı da bu hedefe aynı tutkuyla inandırmalısınız."

  • "Bundan 20-30 yıl önceki koçluk yöntemleriyle bugün koçluk yapmak çok zor, imkansız. O nedenle sürekli bir gelişim, sürekli bir dönüşüm söz konusu artık. Günümüz dünyasında çağı yakalayabilmek için bireylerin gelişimlerini destekleyecek liderler ön plana çıkıyor. Gelişirken ve dönüşürken sevgiyi, bağlılığı ve saygıyı yaratabilen ekip liderleri ve koçlar, total mutluluğu da çağın gereksinimlerini de yakalamış oluyorlar. Karşılarına çıkabilecek tüm zorluklarda birlikte tek vücut hareket eden ekiplerin aşamayacağı bir engel olmadığını düşünüyorum."

  • "Oyuncularımı çok iyi tanımaya çalışıyorum. Öğrenme şekillerini araştırıyorum, nasıl daha iyi öğrendiklerini bulmaya çalışıyorum. Burada harcadığım efor, bana onlardan bir şey istediğimde çok daha efektif ve çok daha doğru bir şekilde ilerleyebilmem olarak geri dönüyor. Ve direkt olarak sonuca ulaşmamı sağlıyor. Ben oyunculuğumun son yıllarında, artık ileride koçluk yapmaya başladığımda nasıl bir koç olmalıyım sorusunu bolca sordum kendime. Sahanın içinde kazandığım tecrübeyi, koç olduğumda nasıl bir koç olacağımı belirlemek için kullandım."

  • "Pozitif koçluğa çok inanıyorum. Pozitif koçluk oyuncuya 'Sen aslansın, kaplansın' demek değil, yanlışları veya hataları en doğru zamanda en doğru şekilde karşındakine iletmek ve yapılan doğruların sayısını bu doğru iletişimle arttırmaktır. Bu yaklaşımım, aslında zaten özel hayatımda da sıkça kullandığım ve hayatımın ana merkezinde olan bir yaklaşım. Şayet kurumsal hayatta çalışan bir takım lideri olsaydım da dikkat edeceğim detayların başında 'Pozitif koçluk' gelirdi."